ŞAFİİ el-UMM

SALAT

 

İMAM (HALİFE) OLACAK KİŞİNİN TAŞIMASI GEREKEN SıFATLAR

 

Bunda Kureyş'i öne çıkarma, Ensar'ın fazileti ve büyük imamlığa işaret vardır. Bize Rebi', Muhammed b. İdris Şafii'den şöyle haber verdi: Bana İbn Ebu Fudeyk, İbn Ebi Zi'b'den, İbn Şihab tarikiyle Resulullah (s.a.v)'in şöyle buyurduğunu naklettiğini iletmiştir: "Kureyş sizin önünüzde olsun, siz onların önünde olmayın. Ve ondan öğrenin, siz onlara bilmişlik taslamayın ya da öğretmeyin." "Ya da" şeklindeki tereddüt, İbn Ebu Fudeyk'in tereddüdüdür. Tahric: Marife, Namaz 2/398; Hafız el-Heysemi, Mecmau'z-Zevaid'de zikretmiştir. 10/25

 

İmam Şafii (Allah rahmet etsin) şöyle dedi: Bize İbn Ebu Fudeyk şöyle haber verdi: İbn Ebu Zi'b'den, o da Hakim b. Ebu Hakim'den şöyle nakletti: Ömer b. Abdülaziz ve İbn Şihab'ın şöyle dediklerini duymuştur. Resulullah (s.a.v) şöyle buyurdu: "Kim Kureyş 'i alçaltırsa, Allah da onu alçaltır." Tahric: Mecmau'z-Zevaid, 10/27; Tirmizi, Menakıb 5/714; Müstedrek, 4/74

 

Bize İmam Şafii (Allah rahmet etsin) şöyle haber verdi: Bize İbn Ebu Fudeyk şöyle haber verdi: İbn Ebu Zi'b, Haris b. Abdurrahman'a Resulullah (s.a.v)'in şöyle buyurduğunun beyanının ulaştığını söyledi: "Eğer Kureyş 'in şımarmayacağını bilseydim, Allah katında kendisi için mevcut olanlardan kendisini haberdar ederdim. " Tahric: Mecmau'z-Zevaid, 10/25; Musannef ibn Ebi Şeybe, Fadai112/167

 

İmam Şafii (Allah rahmet etsin) şöyle dedi: Bize İbn Ebu Fudeyk şöyle haber verdi: İbn Ebu Zi'b, Şerik b. Abdullah b. Ebi Nemir'den, Ata b. Yesar'ın Resulullah (s.a.v)'in Kureyş hakkında şöyle buyurduğunu naklettiğini bildirmiştir: "Hak üzere olduğunuz müddetçe insanlar arasında bu iş için sizden daha evlası yoktur. " Sonra Resulullah (s.a.v) elindeki solmuş bir hurma dalına göstererek, "Ancak siz haktan ayrılmanız halinde şu hurma dalının kabuğu soyulduğu gibi bu işten de öyle ayrılmış olursunuz. " Tahric: Mecmau'z-Zevaid, Hilafet 5/192; Ebu Yala, 8/438

 

İmam Şafii (Allah rahmet etsin) şöyle dedi: Bize Yahya b. SÜleym, Abdullah b. Osman b. Huseym'den; İsmail b. Ubeyd b. Rifaael-Ensari'den; o, babasından; babası da dedesinden Resulullah (s.a.v)'in şöyle nidada bulunduğunu nakletti: "Ey insanlar! Muhakkak ki Kureyş, membaı sıkıntılı olan imamet ehlidir. Ona bu yolda engelolanı Allah yÜz ÜstÜ sürÜndürsÜn. " Bunu üç defa tekrar etti. Tahric: Mecmau'z-Zevaid, Kureyş'in fazileti 10/26; Keşfu'l-Asrar, 3/297-298; Mucemu'I-Kebir, 5/37-38

 

Bize İmam Şafii (Allah rahmet etsin) şöyle dedi: Bana Abdülaziz b. Muhammed Deraverdi, Yezid b. Abdullah b. Usame b. Hadi'den, Muhammed b. İbrahim b. Haris Teymi'den; Katede b. Numan'ın Kureyş ile problemi ya da sanki onlardan sıkıntı duyduğu bir durumu vardı. Ona Resulullah (s.a.v) şöyle dedi: "Ey Katade! Acele edip Kureyş'e sövme. Olabilir ki sen, ondan bir adam ya da bazı adamlar görÜrsÜn, onların amelleri yanında amelini ve onların fiilleri yanında fiilini hakir görÜrsÜn. Ayrıca onları gördÜğÜnde onlara gıpta ile bakarsın. Eğer Kureyş 'in azmayacağını bilseydim Allah katında ona hazırlananlardan onu haberdar ederdim. " Tahric: Mecmau'z-Zevaid, 10/23; Keşfu'l-fsrar, 3/297-298; Mucemu'I-Kebir, 19/6-7

 

İmam Şafii (Allah rahmet etsin) şöyle dedi: Bana Müslim b. Halid, İbn Ebu Zi'b'den nakletti: Ezberimde olmayan bir isnatla, Resulullah (s.a.v), Kureyş ile alakalı olarak unuttuğum bir hayırdan bahsetti. Ve şöyle buyurdu: "Kureyş'in şerWeri, insanların şerWerinin hayırlılarıdır. " --imam Şafii'nin dışında bir yerde bulamadım. Ayrıca Şafii'den Beyhaki, Marife'de rivayet etmiştir. 1/89

 

Bize İmam Şafii (Allah rahmet etsin) şöyle haber verdi: Bize Süfyan b. Uyeyne şöyle haber verdi: Ebu'z-Zinad, el-A'rec'den, Ebu Hureyre yoluyla Resulullah (s.a.v)'in şöyle buyurduğunu nakletti: "İnsanlar belli bir yaratılış / madenler üzeredirler. Fakih / anlayışlı olmaları halinde, cahiliyede hayırlı olanlarz, İslam 'da da hayırlı olurlar. " Tahric: Buhari, Menakıb 2/503 no: 3496; Müslim, Sahabenin fazileti 4/1958 no: 199/2526; Müsned el-Hamidi, 2/451 no: 1044

 

Bize İmam Şafii (Allah rahmet etsin) şöyle haber verdi: Bize Süfyan b. Uyeyne şöyle haber verdi: Ebu'z-Zinad, el-A'rec'den, Ebu Hureyre yoluyla Resulullah (s.a.v)'in şöyle buyurduğunu nakletti: "Size kalpleri yumuşak, gönülleri ince Yemen ehli geldi. İman ve hikmet, yemenidir. " Tahric: Beyhaki, Marife, 1/91 'de şöyle dedi: "Bu isnatla mevkuf rivayet edildi." Ama sonrası ise merfu rivayet edildi. Müsned el-Hamidi, 2/452 Süfyan yoluyla merfudur.

 

Bize İmam Şafii (Allah rahmet etsin) şöyle dedi: Bana amcam Muhammed b. Abbas, Hasan b. Kasım Ezraki'nin şöyle dediğini nakletti: Resulullah (s.a.v) Tebük'te bir tepe üzerinde durarak, mübarek eliyle de Şam cihetine işaret ederek şöyle buyurdu: "İşte burası Şam 'dır. " Tekrar mübarek eliyle Medine tarafına işaret ederek "Ve işte burası Yemen 'dir. " Tahric: imam Şafii'nin dışında bir yerde bulamadım. Ayrıca Şafil'den Beyhaki, Marife'de rivayet etmiştir. 1/90-91

 

Bize İmam Şafii (Allah rahmet etsin) şöyle dedi: Bize Süfyan b. Uyeyne şöyle dedi: Ebu Zinad, el-A'rec'den, o da Ebu Hureyre'den şöyle nakletti: Tufeyl b. Amr ed-Devsi, Resulullah (s.a.v)'in yanına gelerek şöyle dedi: "Ey Allah'ın Resulü! Muhakkak ki Devs (bir kabile) isyan edip yüz çevirdi. Onlara bu sebepten dolayı bedduada bulun." Resulullah (s.a.v) yüzünü kıbleye çevirdi ve ellerini kaldırınca insanlar şöyle dedi: "Devs helak oldu." Resulullah (s.a.v) şöyle buyurdu: "Allah'ım, Devs'e hidayet ver ve bize gelmelerini sağla. " Tahric: Buhari, Davet 4/171 no: 6397; Müslim, Sahabenin fazileti 4/1957 no: 197/2524

 

Bize İmam Şafii (Allah rahmet etsin) şöyle dedi: Bize Abdülaziz b. Muhammed Deraverdi, Muhammed b. Amr b. Alkame'den, o da Ebu Seleme'den; o, Ebu Hureyre yoluyla Resulullah (s.a.v)'in şöyle buyurduğunu nakletti: "Hieret olmamış olsaydı Ensar 'dan bir kişi olurdum. ve eğer insanlar bir vadi ya da bir yola girecek olurlarsa, ben, Ensar 'ın bulunduğu vadi ye gider ya da izlediği yolu izlerdim. " Tahric: Buhari, Temenni 4/352 no: 7244; Müslim, Zekat 2/738-739 no: 139/1061

 

Bize İmam Şafii (Allah rahmet etsin) şöyle dedi: Bize Abdülkerim b. Muhammed Curcani şöyle haber verdi: Bana İbn Gasil, Enes b. Malik olarak isimlendirdiği bir adamın şöyle dediğini haber verdi: Resulullah (s.a.v), hastayken evinden çıktı ve hutbe verdi. Allah'a hamdedip senada bulunduktan sonra şöyle buyurdu: "Muhakkak ki Ensar, Üzerlerine dÜşeni yerine getirmişlerdir. Artık sizin Üzerinize düşeni de sizin yerine getirmeniz gerekir. Onların iyilik yapanını kabul edin, onların kötülük yapanını görmezden gelin (ajfedin)." Tahric: Buhari, Menakıb el-Ensar 3/42-43 no: 3799; Müslim, Sahabenin Menakıbı 4/1949 no: 176/2510

 

Bir başkası da Hasan'dan şöy le nakletti: "H ad gerektirmeyen durumlar içindir." --imam Şafii'nin dışında bir yerde bulamadım. En doğrusunu Allah bilir.

 

Curcanı, hadisinde şöyle dedi: Resulullah (s.a.v) şöyle buyurdu: "Allah'ım! Ensar'ı, Ensar 'ın çocuklarını ve Ensar 'ın çocuklarının çocuklarını bağışla." Tahric: Buhari, Kur'an tefsiri 3/311 no: 4906; Müslim, Sahabenin fazileti 4/1948

 

Ayrıca hadisinde şöyle de dedi: Nebi (s.a.v), Ensar'ın arasına çıktığında kendisini Ensar'ın kadınları ve çocukları karşılayıp bağırlarına bastıklarında, onlara karşı gönlü yumuşadl. Sonra hutbe okudu. Daha sonra zikri geçen bu sözleri söyledi.

 

İmam Şafiı (Allah rahmet etsin) şöyle dedi: Bana ilim ehlinden bazıları Ebu Bekir'in şöyle dediğini söyledi: "Ben, Ensar'ın bu mahallesine, arasında Tufeyl el-Danevi'nin dediğinden başka bir örnek bulamadım: "Bizden bıkmaktan kaçındılar Halbuki bizden çektiklerini annemiz çekmiş olsaydı bizden bıkardı. Onlar bizi kendi efislerinden ayırmadılar, bizi sıcaktan ve soğuktan koruyan evlerine ortak ettiler.

 

Allah, Cafer'e bizden dolayı mükafatını versin, yürüyenlerle beraberken ayağımız kaydı ve büküldü. " Tahric: Marife, Mukaddime 1/92 

 

Rebi' şöyle dedi: Bu son beyit, sözlerin içinde mevcut değildir.

Bize İmam Şafii (Allah rahmet etsin) şöyle haber verdi: Bize Abdülkerim b. Muhammed Curcani şöyle haber verdi: Mesudi, Kasım b. Abdurrahman'ın şöyle dediğini nakletti: "Muhacirlerden hiçbir kimse olmasın ki, Ensar'dan onun üzerine hakkı olmasın. Evlerini onlar için açtılar. Mahsullerini onlarla paylaştılar. Kendilerine ait olmasına rağmen kendilerinden esirgeyip onlarla paylaşmadılar mı?" Tahric. imam Şafii'nin dışında bir yerde bulamadım. Ayrıca Şafil'den Beyhaki, Marife'de rivayet etmiştir. 1/92

 

Bize İmam Şafii (Allah rahmet etsin) şöyle haber verdi: Bize Abdülaziz b. Muhammed şöyle haber verdi: Muhammed b. Amr b. Alkame, Ebu Seleme'den, Ebu Hureyre yoluyla Resulullah (s.a.v)'in şöyle buyurduğunu nakletti: "Bir kuyudan, sulamak için su çekerken ... "

 

(İmam Şafii (Allah rahmet etsin) şöyle dedi: Resulullah (s.a.v) rüyasını anlatmaktaydı ve peygamberlerin gördüğü rüya vahiydir.)

 

"İbn Ebu Kuhafe gelerek bir veya iki kova su çekti. Çekişinde biraz zayiflık vardı. Allah kendisini bağışlayacaktır. Sonra Ömer b. el-Hattdb geldi su çekti. Ancak elindeki kova kocaman bir kaba dönüştü ve insanlar sulamak için hayvanlarını getirdiler. Onun yaptığı işi yapacak kadar usta birini görmedim. " Müslim b. Halid'in rivayetinde şu ilave vardır: "Susayanlar susuzluklarını giderdiler ve insanlar hayvanlarını sulamak için getirdiler. " Tahric: Buhari, Sahabenin fazileti 3/14; Müslim, Sahabenin fazileti 4/1860, 1862 no: 17/2392

 

İmam Şafii (Allah rahmet etsin) şöyle dedi: "Resulullah (s.a.v)'in Ebu Bekir'in su çekişindeki zayıflığı söylemesinden kastı, hilafetinin müddetinin kısalığı ve ölümünün çabuk olması, irtidad edenlerle savaşması sebebiyle fetihlerle meşgul olamamasıdır. Hz. Ömer'in daha fazla su çekmesi, hilafetinin uzun sürmesidir. Hz. Ömer hakkında, "Ancak elindeki kova kocaman bir kaba dönüştü." sözündeki -"el-ğerebe"- kelimesi, ancak hayvanların çekebildiği veya bir çayın taşıyabileceği / çok su, bir insanın çekemeyeceği büyük kova manasındadır. Resulullah (s.a.v.) bununla, Hz. Ömer'in hilafetinin uzun süreceğini ve İslam topraklarına toprak katacağını kastetmiştir. Hz. Ömer, büyük kovayı çekerken sarf edilen gayret gibi, yaptığı işi önemsemiş ve Müslümanlara ihlaslı olmuştur.

 

Bize İmam Şafii (Allah rahmet etsin) şöyle haber verdi: Bize İbrahim b. Sa'd, babasından şöyle haber verdi: Muhammed b. Cübeyr b. Mut'im, babasından şöyle nakletti: Resulullah (s.a.v)'e bir kadın gelerek bir şey sordu. Resulullah (s.a.v), ona geri gelmesini emredince kadın şöyle dedi: "Ey Allah'ın Resulü! Bir daha geri geldiğimde seni bulabilecek miyim?" Bu sözleriyle sanki ölümü kastediyordu. (O zaman) "Ebu Bekir'in yanına gelirsin. " buyurdu. Tahric: Buhari, Sahabenin fazileti 3/8 no: 3659; Müslim, Sahabenin fazileti 4/1856-1857 no: 10/2386

 

Bize İmam Şafii (Allah rahmet etsin) şöyle haber verdi: Bize Yahya b. Süleym şöyle haber verdi: Cafer b. Muhammed'den; o, babasından; o da Abdullah b. Cafer b. Ebi Talib'in şöyle dediğini nakletti: "Ebu Bekir bizim velimiz ve Allah'ın en hayırlı halifesidir. Bize karşı en merhametli ve en yumuşak 0Ianıdır." [Burada çeşitli yerlerin ve kişilerin fazileti sayılarak övgünün sadece Kureyş' e has olmadığı vurgulanınıştır.] Tahric: EI-Muhib et-Taberi, Menakıb el-fşare'de zikretti. 2/31-32

 

Sonraki için tıkla:

 

YOLCU OLAN'IN MUKİM OLAN'A İMAM OLMASI